Dar kanal hastalığı ne demektir? Değişik nedenlerle bel bölgesindeki omurilik kanalının daralması ve kanal içinden geçen sinir liflerinin bası altında kalarak çeşitli yakınmaların ortaya çıkmasıdır.
Belirtileri nelerdir? Bel bölgesindeki omurilik kanalının daralmasıyla değişik bulgular ortaya çıkar. • Hastaların yol yürüme mesafesi kısalır. Yol yürümekle her iki bacağa ve kalçalara gelen ağrı ve kramplar nedeniyle hastalar dinlenme ihtiyacı duyarlar. • Hastalar öne eğildiklerinde rahat ederler. Dik yürümeye çalıştıklarında ağrıları artar. • Yürür ya da otururken bir bacakta kalçadan topuğa kadar yayılan ağrı ortaya çıkabilir.
Kimlerde görülür? En sık 60 lı yaşlardan sonraki ileri yaşlarda görülür. Yavaş yavaş gelişir. Ancak değişik nedenlerle daha genç bireylerde de ortaya çıkabilir.
Nedenleri nelerdir?
Doğuştan dar kanal, dejenerasyon, omurilik kayması ve bel fıtığı olmak üzere 4 ana neden sayılabilir.
Doğuştan dar kanal (konjenital spinal stenosis):
Bazı insanlar normale göre omurilik kanalları daha dar doğarlar. Bu durumda ileri yaşlarda dar kanal hastalığına yakalanma riski artar.
Dejenerasyon:
Yaşlanmayla birlikte diskler büzüşür, omurlararası mesafe daralır ve kanal içine doğru gelişen kemik çıkıntılar kanalın daralmasına neden olabilir.
Omur kayması:
Değişik nedenlerle bel bölgesindeki omurlar birbiri üstünden kaydığında da kanal daralması ortaya çıkabilir.
Bel fıtığı:
Kalça üstüne düşme, ağır nesne kaldırma gibi ani travma ve hareketlerle gelişen büyük bel fıtıkları da dar kanal bulgularına neden olabilir.
Tedavi:
Hastalarda bulgulara göre cerrahi ya da cerrahi olmayan tedaviler uygulanır. Bel kaslarını güçlendirici germe egzersizleri uygulanır. Bu egzersizler özel aygıtlarla yapılır. Gövde kasları güçlendirilerek hastanın bel çevresinde doğal bir korse oluşturulur. Daha ileri durumlarda omurilik zarı çevresine enjeksiyonlar yapılabilir.
Hangi yöntemin uygulanacağına hekiminiz karar verecektir. Ancak korse kullanılması tavsiye edilen bir durum değildir.
Cerrahi tedavi:
En etkin tedavidir. Geçmişte yapılan ve hastaların kaslarının iki taraflı açılıp tüm kanalın genişletilmesine gerektiren ameliyatlar artık geride kalmıştır. Günümüzde minimal invaziv cerrahi konseptine uygun olarak küçük bir kesiyle tek yanlı girişim yapılmakta, mikroskop altında uygulanan mikrocerrahi yöntemle kanalın her iki tarafı da serbestleştirilebilmektedir. Böylece hastalar 1 gün içinde ayağa kalkmakta ve günlük aktivitelerine devam edebilmektedirler. Bu yöntem ileri yaş grubunda ve diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları gibi yandaş hastalıkları olan hastalarda güvenle uygulanabilmektedir.
Dar kanal hastalarında enstrümentasyon gerekli midir?
Halk arasında platin takılması olarak adlandırılan ameliyatlar dar kanal hastalarının büyük bölümünde kesinlikle gereksizdir. Ancak omur kayması nedeniyle gelişen omurga dengesizliği durumlarında uygulanması gerekebilir.